29 Mayıs 2012 Salı

ESKİ ÇOCUK




Solda görünen kemerli balkonlu ev bizimdi...Bu sokakta bezden topla futbol oynardık. Sokak bize öyle büyük gelirdi ki...  Akşamları ise sağdaki elektrik direğinin ışığında oynarken;  ışığa büyü (zehirli örümcek) gelir diye hep tetikte olurduk. Sağdaki evde çocukluk arkadaşlarım Mehmet ve Mustafa Bağcı'lar; soldaki evde ise Mehmet ve Kadir Kutlu otururlardı. O zamanlar yerdeki döşeme yoktu. Doğal kayalıktı. Ben çeşitli modellerde tel araba yapardım. Herkes için sayısız tel araba yapmışımdır. Hey gidi günler. Bugün o günlere dönüp bakıyorum da…

       

 ESKİ ÇOCUK
Dönüp baksam uzaktaki çocukluğuma

sabahın gözyaşında düşer bayram.

Sararmış zamanların bağ arasından

gülümser mi bir salkım dönüp baksam?

Bilirim paslanmıştır sevinci

oracıkta kalmıştır tel arabam.

Dönüp baksam ki bahçemiz yerinde

kaysılar tatlanmış, çocukluğum yok.

Hem dargın hem peşimde masumluğum

batan günün suskunluğu yüzümde.

Belki kalkmıştır vapur, dönsem ne çıkar

martılar susmuş, çayım soğumuştur.

Yarınların kucağında bir bebeğim ki

içimde yağmalanan eski çocuktur. 



Babacığımın hazırladığı Silgi şiir dergisi bu ay Şiiristan adıyla çıktı.Daha önce yayınladığım bu şiirine orda tekrar rastladım.Bu defa öyküsünü de anlatmış...Hele bir de "eski çocuk"un yaşadığı o taş evi de göstermiş ki bu defa işte sofraya hem tatlı hem de görsel olanı koymuş ...Eee bana da bakmak ,hissetmek ve anlamak düşmüş...Çok Yaşa Babam !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder