11 Mart 2009 Çarşamba

Farkındayım...yanımdasın...


Suya bakan pencerenin pudra rengi perdeleri...
Ağva'dan aklımda en çok kalan bu pencerenin önünde öylece durup akan suya dalışın oldu...su ki yerde ve gökte ...

Ömür suyu akarken ,ayaklarımız çakıllara ya da kumlara değmeden daha, daha boyken yaşam denen deniz daha çok durmalıyız böyle pencere önünde sevdiceğim...
Ellerimiz tutuşacak güçteyken,üşüyen ayaklarımız yatakta diğerinin sıcağına muhtaçken şömineli taş odalarda uyku tutmamalı bizi...Uyku tutmamalı ki iki şişe rarumu - Latince ender bulunan demekmiş- ateşi izleyerek devirmeliyiz ...

Çok mutluyum...
Hayata karşı açım...üstünü örttüğüm ideallerimi gerçekleştirmek için gecikmiş olabilirim...bedenimin dinamikliğini kaybettiğine şahit oluyorum...yaratıcı hiç bir şey yapamamaktan yorgun düştü zihnim ,oysa yaratırken yorulmalıydı...öyle hayal etmiştim küçükken ben... çok doyum sağlayabilecek, çocukluğumdan beri hayal ettiğim , emek verdiğim, emeği verdiğim mesleğimi bu saçma sapan ortamda geçekleştirmek istemiyorum...çok kilo aldım... ama ............MUTLUYUM....

Farkındayım artık ...uzun süredir farkındayım hem de ....nefes alıyorum...hala felsefe yapıyorum...insanları anlamaya çalışıyorum... onlara mesafe ve özgürlük tanıyorum...ve aynısından istiyorum...bi tek sen az daha yaklaşır mısın sıcaklığını hissedeyim...

Sen varsın... seni seviyorum...

Nefes al ... bak yanındayım...

2 yorum:

  1. Ne kadar arı cümlelerin. Resimdeki perdeler gibi.
    Telaşlanma sakın. Sen beklemede olduğunu düşünsende hayatı kaydediyorsun hızla. Bir başlangıç için bu beklemek.Bir manifesto bu her ne kadar adına ''Durmak'' desen de...Elinde mi durmak ?

    YanıtlaSil
  2. doğru elimde değil...zihnim durduğunu düşünürken bile durmamış oluyor...

    YanıtlaSil